• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Durmuş AĞZIKÜÇÜK
Durmuş  AĞZIKÜÇÜK
durmusag1964@hotmail.com
Lahana ile Yaşamasını Bilseydin!!!
  • 4
  • 766
  • 13 Haziran 2019 Perşembe
  • 1 Puan2 Puan3 Puan4 Puan5 Puan
  • +
  • -

Gücün karşısına dikilmeni mi istedim senden? Binlerce yıldır böyle bir onuru düşünmenin bile yanına yaklaşamadığını bilmez miyim?

Hep hazır oldun ırzını vermeye hep! Yiğitler hep yanında yönündeydi ve hep imrendin onlara, ama bir kez olsun oraya doğru derinleştiremedin bakışlarını… Bazen gözyaşı döker gibi oluyordun işkencecilerin tezgâhlarından yankılanan vahşi seslere, ama timsahın gözyaşlarından farksızdı bu. Hep gerdan kıvırdın, hep işveli ve hep oynak!

En öndeki koca yürekli yiğitlerini her seferinde yalnız bırakarak yok edilişlerini izlemek, ufak kıytırık çıkarlarının ve kemik parçalarının peşinden koşmanın telaşesinde duygusuzluk sarmallarının içerisine soktu seni. Oysa onur, öyle ya da böyle sıradan insanları da çağırır! Onur en hissiz kalplerin duvarlarından içeriye girebilecek yeteneğe sahiptir… Hem de öyle kısık bir sesi de yoktur, bas bas bağırır ve ölesiye davet eder insanı…

Nasıl becerebiliyorsun ey insanoğlu ve insan kızı! Nasıl olup da onurum canımdan kıymetlidir diyemiyorsun? Yiğitlerin yok oluşunun kendi yok oluşun olduğunu nasıl bilince çıkartamıyorsun?

Haklılar ve namuslular bu topraklarda neden yüzyıllar boyunca kendilerini az, yalnız ve kıstırılmış olarak hissettiler? Göz göre göre namussuzların palaları neden parlayıp durdu tepelerinde? Ve bu kadar kolay nasıl harcanabildiler?

Gücün karşısına dikilmeni hiçbir zaman beklemedim senden… Sana ulvi görevler de yüklemedim… Bir ahlak, bir ödev ahlakı ya da bir niyet ahlakı da istemedim… Namuslu ve dürüst bir insan olmanı önermeye bile uzak bıraktın beni…

İçsel olarak gözünün önündeki varlık sahasının bir tuhaf varlığı büyüttüğünü, sana benzemeyen varlıkların seninle aynı dili konuştuğu illüzyonunu dayattığını, aynı yumurtadan çıksanız bile vandal yarasaların bir guguk kuşu olduğunu… Küçük ipuçlarını takip ederek bulabileceğin halde bu “olağanüstü zorlu süreçlere” adım bile atamadın…

Bütün zalimler senin altında serpilip gelişti, yumurtaları gözün gibi korudun ve sana kendi yumurtalarını bırakmanın keyfiyle evrenin her köşesinde zafer çığlıkları atarak gezindiler bu arsızlar! Yarattığın bu varlık başka bir yaratıcı tarafından yaratılmıştı. Sana benzemeyen bir varlık olduğunu anladığında çoktan iş işten geçmişti. Ama her defasında aynı kazığı yemekten bıkmadın!

Halkın öz evlatları, senin bu trajedinin esiri oldular. Senin trajedin, bilince çıkaramadığın trajedin, halkın yiğit evlatlarının bilinciyle birlikte büyük kavgalara ve büyük trajedilere evrildi. “Kendiliğinden varlığın”, “kendisi için varlık” haline gelme kavgasının bedelleri hep ağır oldu ve halkın acıklı öyküsü yiğitlerin çırpınışlarıyla daha da hazin bir hal aldı.

Senden zalimi, bilince çıkarmanı ya da gücün karşısına dikilmeni asla beklemedim… Çünkü “kendiliğinden” insan ya da sınıf, anlamaz… Anlamaya gayret etmez. Gücü yetmez. Aşağılık bir güçsüzlüktür bu! Yiğitleri hor görmede, onu küçümsemede, onunla alay etmede ve ona küfretmedeki azgınlık derecesine varan gücün,  anlama çabası gerektiğinde yelkenleri suya indirir! Senin yerine düşünen, senin yerine anlayan, seninle aynı dili konuştuğunu düşündüğün kudretliler ve kıymetliler vardır teslimiyetinin kolaylığında… Onlara minnet duyar, onlara yaltaklanırsın…

Niye? Bilmezsin… Genlerinde var olan, atalarından devraldığın korkularının evrildiği kişiliğinde güçlüye karşı nasıl davranman gerektiğine ilişkin yeterince veri bulunmaktadır.. Aciz bir kişiliğe dönüşürsün… Korkak ve aciz… Sonra… Korkaklığın ve acizliğin seni başka bir boyuta taşır…

Senden efendilerini, efendiliği, efendi-köle diyalektiğini bilince çıkarmanı hiç beklemem… Ama anlatacağım şu son hikâyeyi dinlemen de çok hoşuma gider, hangi boyuta taşındığını hissetmen açısından:

 Çileci düşünürümüz,  lahanalarını derede yıkarken yanından geçen ünlü Hedonist (Hazcı) Aristippos’ şöyle seslenmiş:
– “İnsanlar arasında yaşamasını bilseydin, böyle lahana yıkamazdın!”

(O dönemde Aristippos devrin hükümdarının yağcısı olduğundan ömrü saraylarda geçiyor. Bu gariban da dere kenarında bir fıçı içinde yaşamaya çalışıyor…)

Sinoplu filozof, rakibine dönerek olanca ağırlığıyla cevap vermiş:
– “Lahana ile yaşamasını bilseydin, bir zalime dalkavukluk etmezdin!!!”

Zalimin yaptıklarını bilinçli bilinçsiz onaylayan herkese, Sinoplu Diyojen‘in çağlar öncesinden vahşi ve küfürbaz selamları var… Bana kızmayın, ben arada sadece elçiyim!!!

Sosyal Medyada Paylaşın:

4 yorum

  1. Bana yazılmış gibi hissettim okurken… umarım daha çok kişiye ulaşır ve bu daha çok kişi benimle aynı şeyleri hisseder.

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • YENİ
  • YORUM
Yazarlar tarafından sitede yayınlanan tüm yazılar, resimler ve videolar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir.