• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Tarih / History
Tarih /  History
thehistorian3409@gmail.com
Milli Mücadele’de İRŞAD HEYETİ’nin Kuruluşu
  • 0
  • 352
  • 03 Şubat 2020 Pazartesi
  • 1 Puan2 Puan3 Puan4 Puan5 Puan
  • +
  • -

Ferit Devellioğlu’nun sözlüğünde “doğru yolu gösterme, uyarma” olarak tanımlanan “irşad” kelimesi  milletimizin doğru yoldan şaşmaması için ve aydınlığını korumak için hayatî öneme sahiptir.

23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ve hemen sonrasında Şeyh Servet Efendi’nin verdiği takrirde  halka gerçeği anlatacak ve halkı aydınlatacak İRŞAD ENCÜMENİ isimli bir komisyon kurulmasını ve halkı aydınlatmasını talep etmektedir. Bu talebini içeren 27 Nisan 1920 tarihli takrir şu şekildedir:

“İRŞAD insanlık hayatının saadete yol açan temel değeridir. Bu gerçek, tarihin ve nesillerin tecrübelerinin tasdikindedir. Ne yazık ki düşmanlarımız bı doğru ve mukaddes hakikâtı ters bir vaziyete sokarak “Kelime-tül-hak üridübi-hel batıl” mediülü içinde hakkı benimsiyor gibi görünerek, gerçekte ise batıl’ı yürütmek ve hakkı yok etmek gizli maksadı ile propaganda adı altında muazzam teşkilat yaparak maddeten ve manen büyük fedakarlıklarla insaniyet alemini aldatıyorlar, dünyayı iğfal ediyorlar. Ne kadar acı şartlar içindeyiz ki bu fesad ve iğfal şebekesi elimizde kalan ülkelerde de menfi tesirlerini gösteriyor. Zannediyorum ki maruz kaldığımız güçlüklerden çoğu da bu haksız ve yanlış telkinlerin masum vatandaşlar üzerindeki tesirlerinden kopup geliyor. Düşmanın elindeki silaha benzere ile mukabele etmek aklın icabıdır. Biz safında olduğumuz ve temsil ettiğimiz haklı davamızı evvela kendi halkımıza ve onunla muvazi olarak dünyaya ilan etmekle mükellefiz. Bu zaruri himmetin bugün yerine getirilebilmesinin de imkanına sahip bulunuyoruz. Meclis-i ali faaliyetini temin edecek encümenlerini seçerken, bu çalışma kolları arasına, hatta başına, İRŞAD ENCÜMENİ koymalıdır. Çünkü halk gerçeği öğrendikten sonra Hak yolunda şahlanacaktır. Bu encümen mecliste teşekkül ettikten sonra bütün Osmanlı mülkünde teşkilatını kurmalı ve en ücra köşeye kadar davasının sesini duyurmalıdır.”

Bu takrire ilk yanıt Kırşehir Mebusu Müfid Hoca’dan gelecektir. Kendisi Şer’iyye Encümeni’nin İRŞAD vazifesini yerine getirip getiremeyeceğinin araştırılmasını istemiştir. Bunun üzerine Şeyh Servet Efendi daha geniş kapsamlı bir açıklama yapma gereği duymuştur. İkinci yorum ise Afyon Karahisar Mebusu İsmail Şükrü Efendi’den gelmiştir. O, Şeyh Servet Efendi’nin talebini çok haklı bulmakla beraber, yeni bir nezaret veya vekalet kurulmasına gerek olmadığını Darül Hikmet-i İslamiye müessesesinin İRŞAD vazifesini yerine getirebileceğini savunmuştır. Bunun üzerine Şeyh Servet Efendi  İsmail Şükrü Hoca’nın teklifine karşı bir açıklama daha yapma gereği duymuştur. Bu açıklamasında “Bu iş sadece camilerde vaaz verme işi değildir. Bedbahtım ki gayemi anlatamamışım.” diye başlamış ve İRŞAD’a sadece kendi halkımızın, köy veya kasaba mensuplarımızın değil düşmanlarımızın bile haklı davamızı öğrenme ve gafletten kurtarılmaları için İRŞAD’a muhtaç olduklarından bahsetmiştir.

Meclis başkanı Mustafa Kemal Paşa ise Şeyh Servet Efendi’nin ne demek istediğini iyi kavramış ve şu yorumu yapmıştır:

“Müsaade buyurursanız vaziyeti telhis edeyim. İki teklif karşısında kalmış bulunuyoruz. Birisi Şeyh Servet Efendi Hazretlerinin takriri muhteviyatıdır. Ki bu takrir İRŞAD ENCÜMENİ namıyla ayrıca bir encümen kurulmasını hedef tutuyor. Zannediyorum ki garb lisanlarında propaganda heyetlerinin kurulması isteniliyor. Vücuda getirilecek heyete tabii ulemay-ı kiram ve sair zevat da dahil olabilir. Bu teklifi müvafık görenler ellerini kaldırsınlar. Ekseriyet vardır. Kabul edildi…”

27 Nisan 1920’de Şeyh Servet Efendi’nin teklifiyle kurulması kabul edilen İRŞAD ENCÜMENİ 7 Mayıs 1920’de seçilmiştir. Bu heyetin içerisinde Yusuf Kemal Tengirşek, İsmail Suphi Soysaloğlu, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ali Şükrü, Çocuk Esirgeme Kurumunun kurucusu Doktor Fuad Umay, Şer’iyye Vekillerinden Hadimli Vehbi Hoca, Mehmet Akif Ersoy gibi vatanperver şahsiyetler bulunmuştur ve bu şahsiyetler Milli Kurtuluş davasında halkı aydınlatmayı kendilerine görev edinmişlerdir. Bu sayede milletimiz Milli Mücadele hakkında aydınlatılmaya çalışılmış ve ülkenin kurtuluşu yolunda manevi bir adım atılmıştır.

 


2020/ŞUBAT

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • YENİ
  • YORUM
Yazarlar tarafından sitede yayınlanan tüm yazılar, resimler ve videolar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir.