• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Tarih / History
Tarih /  History
thehistorian3409@gmail.com
FAŞİZMİN FİKİR BABASI: “Henry Ford”
  • 0
  • 299
  • 23 Ocak 2021 Cumartesi
  • 1 Puan2 Puan3 Puan4 Puan5 Puan
  • +
  • -

20. yüzyılda Dünya’yı ikinci defa savaşa sürükleyen temel etken Faşizm ideolojisi çerçevesinde oluşturulan politikalar oldu. Faşizm’in ortaya çıktığı ülkenin İtalya veya Nazizm ideolojisinin babasının Hitler olduğu genel olarak tekrarlanan bilgilerdir. Bu bilgilere farklı açıdan bakan ve bu bilgilerin aslında doğru olmadığını belgeleriyle ispat etmeye çalışan Cengiz Özakıncı’nın Türkiye’nin Siyasi İntiharı Yeni-Osmanlı Tuzağı isimli eserinde Faşizm’in fikir babasının ve finansmanının ABD’li sanayici Henry Ford olduğu anlatılmaktadır. Son 2-3 ay içerisinde ABD’de yaşanan gelişmelere baktığımızda da Özakıncı’nın tespitlerinin ne kadar yerinde olduğu görülmektedir. Yazımızda ağırlıklı olarak Özakıncı’nın çalışmasındaki bilgilerden faydalanılmıştır.

1930’lu yılların ve II. Dünya Savaşının en önemli siyasi aktörlerinden birisi şüphesiz Nazi lideri ve Almanya devlet başkanı Adolf Hitler’dir. Adolf Hitler bilindiği üzere I. Dünya Savaşı sonucunda büyük yıkıma uğramış, Versay Antlaşması ile büyük yükümlülükler altında bulunan bir devlet devralmıştı. 10 yıl gibi kısa bir süre içerisinde Almanya ve Hitler yönetimi nasıl oldu da tekrar Avrupa’da büyük bir güç haline gelebildi?

Cevaplayalım;

Faşizm düşüncesi Hitler’den önce 1920’lerde Henry Ford tarafından ortaya konmuş, Hitler tarafından benimsenmişti. Epicopal St. Martha Protestan Kilisesi’ne bağlı bir Hristiyan olan Henry Ford, Komünizm ve Yahudiliğe karşı nefret tohumları eken dergiler ve kitaplar yayımlatıyordu. Bu kitaplardan biri de şudur: “Jewish Activities in the United States(Birleşik Devletlerde Yahudi Etkinlikleri)” Diğeri ise  “The International Jew: The World’s Foremost Problem(Dünyanın Başbelası: Uluslararası Yahudi”.

Henry Ford bu yayınları çeşitli dillere çevirip Avrupa’da yaygınlaştıracak, en ateşli takipçisi ise Adolf Hitler olacaktı. Öyle ki 20 Aralık 1922 tarihli New York Times gazetesi Hitler’in başlattığı hareketin Henry Ford tarafından para ile desteklendiğini haber yapmış; aynı günlerde Almanya’da yayınlanan Alman gazetesi Berliner Tageblatt, Henry Ford’un Almanya’nın içişlerine karıştığını, Ford’un Hitler için pahalı bürolar tutup karargahına pahalı mobilyalar aldığını ve Hitler’in bürosunda büyük boy bir Henry Ford fotoğrafı olduğunu ayrıca büronun her yerinin Henry Ford’un yazdığı Komünizm ve Yahudi karşıtı yayınlarla dolu olduğunu yazmıştı. Hitler’in 1000’i aşkın militanının kıyafetlerinin  Henry Ford’un verdiği paralarla alındığı yine gazetelerde yer alan haberlerdendi.

Birinci Dünya Savaşı’nda yıkılmış ve ezilmiş bir devletin, 10 yıl gibi kısa bir sürede dünyayı titretecek bir sanayi teknolojisine ulaşmasının arkasında işte bu Hitler-Ford ilişkisi vardı. Alman teknoloji ve sanayisi Ford’un aktardığı paralarla kurulmuştu. Almanya’da açılan fabrikalar çoğunlukla savaş araç-gereç yapımına yönelikti. Dolayısıyla Faşizm, deli bir adamın ortaya attığı bir uçuk bir ideoloji olmayıp, Amerikan sanayiciler tarafından yaratılmıştı. Bu gerçek belgeleriyle 1976’da Prof. Dr. Antony C.Sutton tarafından “Wall Street And The Rise of Hitler” isimli kitabında açıklanmıştır. Ayrıca Hitler fikir babasının Henry Ford olduğunu henüz başkan olmadan 2 yıl önce 1931’de Detroit gazetesine verdiği demeçte  “I regard Henry Ford my inspiration (Henry Ford’u ilham kaynağım olarak görüyorum.)” şeklinde ifade etmiştir. Hitler kendisini teknolojik ve parasal anlamda  donatan Henry Ford’u 1938 yılında “Alman Kartalı’nın Büyük Haçı” madalyasıyla onurlandırmıştır.

  1. Peki Henry Ford’u Yahudi ve Komüzim düşmanlığına iten gerekçeler nelerdi?
  2. Bunları genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz:
  • Amerikan işçilerin arasında örgütlenen Komünist yapıların işçileri greve yönelterek sanayi üretimini baltalaması

  • Soyetler Birliği kapılarını Batı ticaretine kapatıyor, Batı sanayi ürünlerinin Rusya’da satılmasını yasaklıyor, böylece Batılı sanayicilerin dış satım alanlarını daraltıyordu.

  • Tefeci bankerlerin çoğu Yahudiydi ve bunlar sanayiciye yüksek faiz uygulayarak üretim maliyetini yükseltiyor, bundan dolayı da sanayiciler kazanlarının büyük kısmını Yahudi tefecilerle paylaşmak zorunda kalıyordu.

ABD’de 1860’larda kurulan Ku-Klux-Klan isimli ırkçı yapı sadece karaderililere saldırmakla kalmıyor 1900’lerde Yahudi ve Komünist avcılığına da başlıyordu. Bu yapı Hitler’in Nazi teşkilatlarıyla da işbirliği içine girmişti.

Savaş başladığında da Naziler Amerikan malı Ford kamyonlar kullanıyorlardı. Uçakları da Amerikan General Motors’un Opel markası altında ürettiği uçaklardı. 1939’da Almanlar Polonya’ya saldırdığında bu iki şirket Alman taşıt sanayinin %70’ini ellerinde tutuyordu. Otomobil fabrikası olarak kurulan tesisler bizzat Ford teknisyenleri eliyle savaş araçları üretir hale getirilmiştir. Alman markası olan Opel 1920’lerde Amerikalılar tarafından satın alınmış, Almanların savaş uçağı ve tanklarının yapımında önemli rol oynamıştır.

Almanya yeraltı zenginlikleri arasında petrol yoktu. Yakıt açısında %100 dışa bağımlı olan bu ülkenin Sovyetleri işgali için milyonlarca varil petrole ihtiyacı vardı. Peki Almanya, Sovyet Rusya’ya karşı yapacağı askerî harekât için ihtiyacı olan petrolü nereden buldu? Demokrasinin beşiği(!) ABD’den. Amerikan Standart Oil Petrol şirketi, Almanya’da Deutsche-Amerikanische Petroleum A.G şirketini kurmuştur. Hitler’in tankları, uçakları, savaş arabaları, savaş gemileri bu bahsettiğimiz Standart Oil şirketinin sağladığı petrolle çalışıyordu.

Sonuç olarak Cengiz Özakıncı şu çarpıcı tespiti yapmaktadır:

Nazizm, Amerikan sanayi sermayesinin, Sovyetçi Komünizm’e ve Yahudi bankerere karşı örgütlediği bir savaş makinesinden başka bir şey değildir.”


2021/Ocak

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • YENİ
  • YORUM
Yazarlar tarafından sitede yayınlanan tüm yazılar, resimler ve videolar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir.