• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Atatürk’ün Düşünce Yapısının Oluşumunda Etkili Olan Bazı Öğretmenler

Atatürk’ün Düşünce Yapısının Oluşumunda Etkili Olan Bazı Öğretmenler

Öğretmen, bireylerin yaşama hazırlanmasında ve kendisini geliştirmesinde en önemli etkenlerden biridir. Eğitimin temel öğesi ve vazgeçilmez unsurudur. Bu nedenle öğretmenlik, özel ve farklı bir meslektir. Öğretmen; kendini geliştiren, bilgiye ulaşma yollarını gösteren, orkestra şefi gibi her türlü değişkeni dikkate alarak bireyleri yönlendiren, destekleyen etkin bir kişidir. Stronge etkili öğretmeni şöyle tanımlar: 

Öğretmen, öğretim sürecinin çok boyutlu olduğunu kabul eden, açık ve anlaşılır şekilde iletişim kuran, dürüst, vicdanlı ve özenli olarak görevini yapan bireydir. (bkz. Stronge 2002). 

Kaliteli öğretmenlerin; öğrencilere sadece okulu sevdirmekte etkin olmadığı, öğrencilerin başarısını artırmada, okuma alışkanlığı kazandırmada, kendilerine güvenmede, iletişim becerilerini artırmada, takım çalışmasını gerçekleştirebilmede, problem çözme alışkanlıkları kazandırmada etkili olduğu bilinmektedir.

Atatürk’ün öğretmenleri de onun için özel bir öneme sahiptir. Atatürk; hemen hepsi mesleğinde başarılı, mesleğin gerektirdiği özellikleri taşıyan öğretmenlerden eğitim almıştır. Öğretmenleri Atatürk’ü çok değişik şekillerde etkilemişlerdir. O’nun sorumluluk duygusuna sahip olmasında, uzak görüşlü olmasında, kendine güveninde, liderlikle ilgili özelliklerinin ortaya çıkmasında etkili olmuşlardır. Çalışmanın bu bölümünde, Atatürk‘ün düşünce yapısının oluşumunda etkili olduğu düşünülen öğretmenlerden bazıları incelenecektir.

Atatürk, anılarında çocukluğuma dair ilk hatırladığım şey mektebe gitmek meselesine aittirder. Ayrıca, düzenli öğrenim hayatının üzerinde olumlu etkiler yaptığını anlatır ve öğretmenlerini içten bir saygıyla anar (bkz. İnan;1970). Atatürk 22 Eylül 1924 günü Samsun’da öğretmenlere yaptığı konuşmada, o dönem yönetiminin her türlü baskısı altında bile kendisini gelecek için yetiştiren öğretmenlerin olduğunu, onlara minnet duyduğunu, ilham gücünü geniş ölçüde onlardan aldığını ifade eder. O’na göre ilk ilham ana baba kucağından sonra, okuldaki eğitimcinin dilinden, vicdanından, eğitim ve öğretim biçiminden alınmaktadır.

Atatürk’ün ilk öğretmenlerinden Şemsi Efendi, Türk eğitim sisteminde sınıfa harita, kürsü, kara tahta, tebeşir, sıra ve öğretim levhalarını getiren, aynı zamanda teneffüsleri, beden eğitimi derslerini, gözlem gezileri gibi pedagojik yöntem ve teknikleri ilk uygulayan öğretmenlerdendir. O’nun öğrencileri Rüştiye son sınıf öğrencilerinden daha iyi yazı yazabilir, okuyabilir, kitap okuma alışkanlığını kazanmış olduğu fark edilebilir, matematik problemlerini kolayca çözebilir, coğrafya haritalarını istendiği şekilde kullanabilirlerdi. Atatürk’ün ilk eğitim döneminde, Şemsi Efendi gibi pedagojik ilkeleri bilen ve uygulayan bir öğretmenle karşılaşmış olması, içindeki gizil güçlerin ortaya çıkmasında, yenilikçi, özgürlükçü olmasında, okuma sevgisi ve araştırmacılığının gelişmesinde etkili olduğu inkâr edilemez (bkz. Akyüz;1983).

Şemsi Efendi, aynı zamanda halkın okuma alışkanlığı kazanmasına da önem veren eğitimcilerdendir. Selanik’te halkın kitap ve gazete okuması amacıyla açılmış olan kıraathanelere kitap ve dergilerle (bkz. Sönmez;2004) destek olması O’nun toplumsal sorunlara duyarlı bir halk eğitimci olduğunu göstermektedir. Şemsi Efendi‘nin, halkın gereksinmelerine dönük bakış açısı Atatürk’ü de, “farkına varmadan”, dolaylı olarak etkilemiş, küçük yaşlarda toplumsal sorunlara karşı duyarlı olmasını sağlamıştır.

Askeri Rüştiye deki öğretmenlerinden, matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Bey ise, öğrencisinin olgunluğunu, farklılıklarını, yeteneklerini, liderlik özelliklerini görmüş ve Mustafa olan ismine Kemal’i eklemiştir. Bu davranışı ile O’nun kendisinden ve öteki öğrencilerden farklı ve üstün durumunu belirlemiş, O’nu daha iyiye, daha güzele doğru sürekli motive etmiştir (bkz. Akyüz;1981). Atatürk’ün diğer öğrencilerden farkını gören matematik öğretmeni Mustafa Bey Atatürk’ün kendine güveninin oluşumunda, liderlik özelliklerinin ortaya çıkmasında çok önemli etkilerde bulunmuştur.

Ayrıca, Atatürk’ deki matematik sevgisini de fark eden Mustafa Bey, O’na matematik ile ilgili iyi bir rehberlik de yapmıştır. Bu rehberliğin sonucunda Atatürk’ün yaşamında Matematik önemli bir yere sahip olmaya başlamıştır. Yıllar geçtikçe daha da artan bir sevgi haline dönüşen matematik, problemlere çözümler getirmede, analitik düşünmede, arkadaşları arasında bu alanda da kendine güvenini artırmıştır.

Mustafa Kemal’in 1896 da Askeri Rüştiye deki Fransızca öğretmeni Yüzbaşı Nakiyüdin Bey ise O’na sen bu Fransızcanın peşini bırakma diyerek (bkz. Öymen;1971) desteklemiş, iyi bir yabancı dil bilgisinin temelini, sevgisini oluşturmuştur. Yabancı dil sevgisinin gelişmesi için farklı kaynaklara ulaşmasını sağlayacak “eğitsel ortamlar” hazırlamıştır.

Fransızca öğrenmesi, O’na Fransız filozoflarından bazılarını o dönemde incelemek, anlamak olanağı da yaratmıştır. Sadece Fransız filozoflarını değil, yabancı dille ilgili askeri, siyasi, ekonomik ve sosyolojik alandaki kaynaklara da ulaşması, onları irdelemeye başlaması, Atatürk’e yeni ufuklar açmış, kararlarında “etkililiğini” artırmıştır. Yüzbaşı Nakiyüdin Bey Atatürk’ün yabancı dil sevgisinin yanında, ilk gençlik dönemlerinde bağımsızlık, vatan sevgisi, Türk kültürü gibi düşüncelerinin sağlam temellerinin oluşmasında etkili olan öğretmenlerinden birisi olmuştur.

Askeri İdadi de Mustafa Kemal üzerinde olumlu etkileri bulunan öğretmenler den diğeri de Mehmet Asım Efendi’dir. O öğrencisinin “askeri anlayışa” ters düşeceğini düşünerek edebiyata, şiire fazla kapılmasını engellemiş gelecekteki liderlik yolunu çizmesinde rehberlik yapmıştır. Yine de Mustafa Kemal çevresindekilere “güzel yazı yazma arzusu bende baki kaldı diyerek edebiyata ilgisinin devam ettiğini ifade etmiştir.

Edebiyat alanındaki bilgileri iyi bir öğretmenden alması Mustafa Kemal’in konuşmasında etkililiği (bkz. Akyüz;1981), yazısının ve anlatımının güzel olmasını sağlamıştır. Ayrıca, edebiyat sevgisi çevresi ile etkili iletişim kurmasında, sosyal ortamlarda varlığını kabul ettirmesinde de yardımcı olmuştur. Atatürk’ün, öğrencisini tanıyan, rehberlik yapan, yönlendiren, Mehmet Asım Efendi gibi bir öğretmen ile karşılaşması, geleceğimiz için ne kadar önemli olduğu herkes tarafından kabul edilecek bir gerçektir.

Askeri İdadideki Tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bey’de Mustafa Kemal’e Tarih alanında “Yeni Ufuklar” açmış (bkz. Cebesoy;1971), O’nda tarih sevgisi oluşturarak, vatanın korunmasında, Türklük bilincinin pekişmesinde, yurt sevgisinde, özgürlüğün önemi konusunda bilinçli hale getirmiştir. Atatürk, Askeri lise öğrenciliğinde tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bey’den aldığı bilgilerle yaşamı boyunca tarihe ilgi duyarak geniş bir tarih kültürüne sahip olmuştur (bkz. Çoker;1983). Bu tarih kültürü Atatürk’e sıkıntılı, sorun olarak görülen durumların değerlendirilmesinde, geçmişten dersler alınmasında, geleceğe bakışta, milletinin özelliklerine göre hareket etmesinde önemli katkılarda bulunmuştur. Atatürk edindiği tarih şuuru ile, Hem Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki, hem de halk toplantılarındaki söylevlerinde tarihi olaylardan bilgiler vererek anlatımlarını güçlendirmiş, tarih sevgisini her zaman hissettirmiştir.

Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadi’sini bitirerek İstanbul’a gelmiş ve 13 Mart 1899 da Harp okuluna kayıt olmuştur. Harp okulunu başarı ile bitirerek Harp Akademisine kayıt yaptırmıştır. Harp okulun da ve Harp akademisindeki öğretmenleri (Örneğin Tabiye Öğretmeni Nuri Bey) askerlik bilgi ve yeteneklerinin gelişmesinde en az tarih öğretmeni kadar katkıda bulunmuştur.


Kaynak: Bu yazı, Sait Taş’ın 2010 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Dergisi‘inde yayımlanan “Atatürk’ün Düşünce Yapısına Etki Eden Unsurlar” adlı makalesinden alıntılanmıştır. 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
Yazarlar tarafından sitede yayınlanan tüm yazılar, resimler ve videolar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir.